EİRENOPOLİS ŞEHRİNİN SU KANALLARI

 

Eğitimci yazar Mustafa Tarım 20 yıldan fazla bir süre araştırdı ve kanalın izlerini ve güzergahını tespit etti.

Ermenek Kazancı Kasabası Çatalbadem Mahallesinde Antik Roma şehri olan Eirenopolis’in kurulduğu alan Toros Dağlarının 1300 metre rakımında yer alan bir tepe üzerindedir. Şehrin nüfusun diğer yerleşim alanlarını ile kıyaslarsak orta büyüklükte bir kent olduğunu anlarız. Elbette bu şehrin içme suyunun temini de önemli bir sorun olacaktır. Yukarı kesimlerinde günümüzde akan küçük çaplı akarsuları göz önüne alırsak şehrin su ihtiyacını karşılayacak miktarda olmadığını anlarız. O zaman sorulması gereken soru şu olacaktır. Şehrin su ihtiyacı nasıl karşılandı?
Edindiğimiz bilgiler ve arazi gözlemlerimizden elde ettiğimiz somut verileri göz önüne aldığımız zaman İrenopolis şehrinin su ihtiyacını karşılayan önemli bilgileri toplamış olduk. Antik Roma döneminin koşullarını ve mühendislik bilgilerini üst düzeyde olduğunu kabul edersek su sorununu çözdüklerini söyleyebiliriz.
Eirenopolis şehrinden kilometrelerce uzaktan su kanalları ile su temin etmeye çalıştılar. Arazideki izlenimlerimiz neticesinde bu kanalların toplam uzunluğunun 25 km den daha fazla olduğuna tanık oluyoruz. Toros Dağlarının engebeli ve çetin coğrafyasında su kanalı inşa etmenin zorluklarını taş kesilerek, toprak kazılarak ve derelerin ‘birleşik kaplar’ isteminde aşıldığına tanık oluyoruz.
Mersin ili Anamur ilçesi Akpınar yaylası civarındaki küçük çaplı suların toplanarak Alıçoluğu mevkiindeki suları kanala toplayarak Dibek Koyağından tünel ile Kepir Tepesine aşırmışlardır. Kepir Tepesinin yalçın ve kalker oluşumlu kayaçların içerisine yaklaşık bir metre genişliğinde kanal kazılarak ve kanalın tabanına yaklaşık 20X20 cm ölçülerinde bir kanal daha kazılarak suyun akışana uygun bir seviye sağlanmıştır. Buradaki tünellerin uzunluklarının 300 ile 400 metre arasında olduğunu görüyoruz. Kanalların üzerinin bölgede çokça bulunan levha şeklindeki saylar ile kapatıldığını ve şehre sağlıklı içme suyunun ulaştırıldığına tanıklık ediyoruz.
Şehrin su ihtiyacını karşılamak için bugün Çatalbadem yaylasında bulunan Çeşme Yıkığı’nın 300 metre yukarısına ayrı bir sarnıç sistemi inşa ederek kış ve bahar aylarında yağmur hasadı yaparak, bu suları depolayıp ikinci bir kanal aracılığı ile Kepir Tepesinden gelen kanala Elma Boğazının güney yamacında bağlamışladır. Buradan anladığımız mevsimsel kuraklığa karşı meteorolojik gözlemler yaparak tedbirlerin alındığına kanaat getiriyoruz.
Kepir Tepesi hattından gelen kanalın derin olan Elma Boğazında dereyi atlatmak için birleşik kaplar sisteminde künkten yapılmış borular kullanılmıştır. Burada birleştirilen iki kanal Kabaardıç yamacının güney ve doğu yamacını takip ederek kente ulaştırıldığını görmekteyiz.
Ayrıca bölgeye hakim konumdaki Dinek Tepesinin kuzey yamacında bulunan küçük miktardaki suların da ayrı bir kanal ile kente ulaştırıldığını gözlemliyoruz.
         Mustafa TARIM
  Coğrafya Öğretmeni
 (Doğu Ekspresi-Doğuya Uzanan Raylar)